TTI İzmir - 19. Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı ve Kongresi’nde dünya turizmi trendleri, Türkiye’de kültür turizminin önemi ve Ege’nin üç güçlü bağ rotası ele alındı. Uzmanlar, Ege’nin deniz-kum-güneş turizminin ötesinde gastronomi, kültür ve kırsal dokuyu bir araya getiren bütüncül bir turizm potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.
İZMİR (İGFA) - İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde İZFAŞ ve TÜRSAB iş birliğiyle Fuar İzmir’de düzenlenen TTI İzmir - 19. Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı ve Kongresi, TTI Stage’de gerçekleştirilen oturumlarla sektör profesyonellerine önemli bilgiler sundu.
Dünya Turizmi ve Türkiye’ye Yönelik Vizyon başlıklı oturumda, sektörün deneyimli isimleri turizmin geleceğini ve Türkiye’nin avantajlarını değerlendirdi. Ege Turistik İşletmeciler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, “Dünya turizminin yönü, bölgelerin durumu ve hangi turizm çeşitlerine ağırlık verileceği kritik önem taşıyor” dedi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Danışmanı Osman Ayık ise turizmi “Değişen, değiştiren ve dönüştüren” olarak tanımlayarak, Türkiye’nin turizm ürünlerini yeniden konumlandırması gerektiğini vurguladı.

TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever, turizmin merkezinde insanın bulunduğunu belirterek dijital dönüşümlere rağmen insan ilişkilerinin turizmin temelinde yer aldığını söyledi. Fest Travel’dan Faruk Pekin ise Türkiye turizminin kalıcı ve sürdürülebilir çözümünün kültür turizmi olduğunu ifade ederek Göbeklitepe, Karahantepe ve Çatalhöyük gibi kültürel mirasın önemine dikkat çekti.
“ITER VITIS – İzmir Bağ Yolunun Dünyaya Yolculuğu” başlıklı oturumda, İzmir Bağ Yolu’nun Avrupa Konseyi tarafından tescillenen Iter Vitis Kültür Rotası ağına dahil olduğu hatırlatıldı.
Oturumda, sürdürülebilir bağcılık uygulamaları, şarap turizminin gelişimi ve yerel ekonomiye katkıları konuşuldu. Konuşmacılar, İzmir Bağ Yolu’nun gastronomi, kültür ve kırsal kalkınmayı bir araya getiren bütüncül bir deneyim sunduğunu belirtti.

Ege’nin üç güçlü bağ rotası olan Çal Bağ Yolu, Urla Bağ Yolu ve Lidya Antik Bağ Rotası da ayrı bir oturumda ele alındı.
Urla Bağ Yolu: Ceylan Ertörer Diaz Leon, Urla Bağ Yolu’nu butik bağ evleri, yerel üzüm çeşitleri ve gastronomi ile entegre “yaşam rotası” olarak tanımladı.
Çal Bağ Yolu: Prof. Dr. Hürriyet Yılmaz, bölgenin hem yerel hem uluslararası üzüm çeşitleri ve üretim gücü ile öne çıktığını belirtti.
Lidya Antik Bağ Rotası: Ercan Boztepe, binlerce yıllık tarihsel ve kültürel miras ile bağcılığı bir araya getiren özel bir rota olduğunu vurguladı.
Konuşmacılar, Ege’nin deniz-kum-güneş turizminin ötesinde bağcılık, gastronomi, kültür ve kırsal dokuyu bütüncül bir şekilde turizme kazandırarak örnek oluşturabileceğini ifade etti.

1 hour ago
11
Bengali (Bangladesh) ·
English (United States) ·